Çoruh Postası

YANLIŞ İHVAN POLİTİKASININ İZLERİ SİLİNİYOR

Dış politikada yapılan en önemli yanlışların başında Müslüman Kardeşler adı verilen İhvan Hareketi ile yapılan ve inatla devam ettirilen ortaklık gelir.

İhvan Hareketi temelinde gerici ve emperyalistlerin desteklediği gayrı milli bir harekettir.

Bu gerici örgüt Mısır'da başlatılan bütün anti emperyalist hareketlerin karşısında yer almıştır.

Bu örgüt sözde İslam birliği kurma ve Halifeliği geri getirme amacıyla batı emperyalizmi ile işbirliği yapmıştır.

Öyle ya Batının desteği ile İslâm birliğini kur, İslam Halifeliğini geri getir sonrası ne gam...

Emperyalizm dünyayı teslim almış, milyarlarca Afrikalıyı, Asyalıyı sömürüyormuş çokta önemli değil. Nasılsa İslam Halifeliğini kuruldu ya amaç hasıl olmuş demektir.

Bahsettiğim gibi bu gerici örgüt Mısır'da bütün anti emperyalist mücadelelerin karşısında olmuştur.

Zaten örgütün Ülkemizde Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra kurulması da asıl amacının Müslüman toplumlarda cumhuriyet rejimine muhalefet etmek için kurdurulmuş olduğunu göstermektedir.

Velhasıl Özellikle Mısır'da ABD'nin ve Batının desteğini arkasına alarak Batı karşıtı anti emperyalist hareketlerin karşısında yer alan bu örgüt Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra yine ABD merkezli olarak tasarlanan ve BOP adı verilen Ilımlı İslam projesinin de objesi haline geldi.

Arap Baharı adı verilen bu süreçte İhvan Örgütünun Mısır'da halkın % 43'nün oy kullandığı bir seçimle iktidar olması sağlandı. Ama seçim sonrası yönetim tam bir felaketti.

Örgütün lideri Mursi iktidarı ele geçirince kendisinden bekleneni yapmak yerine despotik bir teokratik rejim inşa etme yoluna gitti.

Ayrıca özgürlükleri tamamen yok eden, muhalefeti ezen, yolsuzluklara tavan yaptıran bir yönetim anlayışı sergiledi.

Bunun sonucunda da halkın tepki eylemleri artınca bu örgütle bölgede istediği düzeni kuramayacağını anlayan Küresel güçler örgütten desteğini çekti ve ABD desteğiyle iktidar olan İhvan yine bir ABD darbesi ile iktidardan uzaklaştırıldı.

İhvan Hareketinin Arap toplumlarında bir karşılığı olmadığından ABD desteğini çekince Fas, Tunus, Cezayir gibi güçlü olduğu ülkelerde de kısa zamanda tasfiye oldu.

Ne yazık ki biz bu gerçekleri görmeyerek yıllarca Ihvan'a destek verdik ve bu nedenle de Mısır, Suudi Arabistan, BAE, Fas, Cezayir gibi geçmişte tarihi bağlarımız ve yoğun ekonomik ilişkilerimiz olan ülkelerle hasım olduk.

Bunlara ne gerek vardı ? Bizim uluslararası ilişkilerde muhatabımız örgütler değil meşru yönetimler olmalıdır. Devletlerin iç ışlerine müdahele her zaman ulusal çıkarlarımıza zarar verir.

Sonuçta bu yanlış politikadan geri adım atıldı. Suudi Arabistan ve Mısır'la ilişkiler düzeldi. Bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan BAE'ni ziyâret ediyor.

Bu ziyaretin de ülkemiz ekonomisine çok büyük katkısının olacağı açık...

Neo liberal sömürü sisteminden kurtulmanın yolu bölge ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinden ve bununda bir sisteme bağlanmasından geçiyor.