Su İhtiyaçları Yok Ama Karagöl'ün Suyunun Hanlı Vadisine Akmasına Engel Olunmak İsteniyor
Su İhtiyaçları Yok Ama Karagöl'ün Suyunun Hanlı Vadisine Akmasına Engel Olunmak İsteniyor İçme Suyu İhtiyacı Yok Ama Var Diyerek Suya Sahip Çıkmaya Çalışmak Hakkaniyetli Değil
Su İhtiyaçları Yok Ama Karagöl'ün Suyunun Hanlı Vadisine Akmasına Engel Olunmak İsteniyor
İçme Suyu İhtiyacı Yok Ama Var Diyerek Suya Sahip Çıkmaya Çalışmak Hakkaniyetli Değil
Beni yakından tanıyanlar ne derece adaletli olduğumu bilirler. Bir yazıyı kaleme alırkende haklı çıkmayacağım bir konuyu savunmam. Geçtiğimiz aylarda da dile getirdiğim bir konuyu halen takip ettiğim için farklı gelişmeler yaşandığı için yeniden gündem yapmak istedim.
Konumuz yine Şavşat ilçemizin Hanlı Köyü'nün yaylasında bulunan Karagöl'ün su meselesi. Bu konuyu daha önce Hanlı Köyü'nün Muhtarı Cemal Demiral ile yaptığımız röportaj sonrasında dile getirmiştim. Ardanuç'un 20'yi aşkın köyünün Karagöl'den üstelik devletin imkanları ile su aldığını ve bu suyun asıl sahibinin Hanlı Köyü olmasına karşın ve de Ardanuç'un bu köylerinin her birinin kendilerine yakın su kaynakları olmasına karşın su ihtiyaçlarını daha uzak ve pahalı yöntemlerle Karagöl'den aldığını muhtar Demiral bize anlatmıştı.
Şimdi olayın başka bir boyutu ortaya çıktı. Yine Karagöl'ün vadisine yakın olan Savaş, Dalkırmaz, Çiftlik ve civar köylerinin kendi su kaynakları olmasına karşın Karagöl'den içme suyu ihtiyacımız var diyerek su almaya çalışmalarına ilişkin önemli gelişmeler yaşandı. Baştan belirtmek lazım ki aslında koparılan kızılca kıyametin yegane sebebi Hanlı Deresi'nin aktığı derede yapılan ve yapılmakta olan HES'leri susuz bırakmak. Benim bu vadiyi gezip sahip olduğum kanaat kesinlikle bu yönde. Daha önceden de siyasileri bu konuda yanıltarak; "İçme suyumuz yok. Ardanuç'un köylerinin kendileri ile alakası olmayan vadiden içme ve sulama suları HES'lere akıtılıyor" iddiasıyla aslında HES'lere engel olma gayreti var idi. Bunu biz deşifre ettikten sonra şimdi yine asıl olayın sebebi siyaset yapmak ve HES'lere karşı bir zafer kazanmak gayretiyle yine bir algı operasyonu yaparak hem siyasileri hem de bürokratları yanıltarak Hanlı Vadisi'nin su kaynaklarını kendilerine çevirmeye çalışan Şavşat'ın Savaş ve yakınındaki 7 köyün çabasını görmekteyiz. Hatta bu çaba öylesine büyük bir algı operasyonu oluşturdu ki kamu kuruluşları ile siyasetçilerde bu yanılgıya düşerek 'Köyleri içme susuz bırakamayız' noktasına getirdi.
7-8 köy haksız yere bağırırken aslında haklı olana bir kaç köyün mağdur olmasına katkı sağlanmaya çalışılıyor. Maalesef günümüzde fazla sesi çıkan haklı görülüyor. Bu algıdan kesinlikle vazgeçmek lazım. Bakınız ben Cemal Demiral ile yeniden görüştüm ve yaşananları büyük bir şaşkınlıkla öğrendim.
Hanlı Yaylası'ndaki Karagöl'den öncelikle su alma hakkı Hanlı Vadisi'ndeki köylere aittir ve yargının da bu yönde verdiği bir karar vardır. Buna rağmen ısrarla Karagöl'den içme suyu ihtiyacı altında üstelik yine devletin kurumlarını kullanarak su almaya çalışmanın tek bir gayesi olabilir o da Hanlı Vadisi'ni susuz bırakarak hem HES'leri susuz bırakmak hem de Hanlı ve Kireçli Köyleri'ni HES'lere karşı çıkmadığı için cezalandırmaktır. Bu kabul edilemez bir gerçektir.
Hanlı Vadisi'ndeki köyler başta Hanlı HES olmak üzere diğer yapılan HES'lere karşı çıkacak ise başta çevre ve de su kaynakları olmak üzere insan ve yaşayan diğer canlı varlıklara zarar veriliyor ise karşı çıkarlar. Ortada böyle bir zarar yok ise insanların yatırıma karşı çıkması ne kadar doğru olur. Sadece ve sadece siyasi sebeplerle HES'lere karşı çıkmak adil bir yaklaşım değildir.
İl Özel İdare'ye Baskı Yaparak Su Kaynaklarına Sahip Çıkılmak İsteniyor
İçme suyu ihtiyacı insanların en haklı ihtiyaçlarıdır. Eğer Savaş ve çevresindeki köylerin içme suyu ihtiyacı var ise bu ihtiyacın kesinlikle karşılanması gereklidir. Sulama suyu da bir ihtiyaçtır ve bu da karşılanmalıdır ancak devletimizin bir başka kurumu DSİ bu yönde bir çalışma yapıp, proje üreterek, bu projesini de ihale aşamasına getirmişken, devletin bir başka kurumunu yani İl Özel İdaresi'ni içme suyu ihtiyacımız var algısını yayarak etki altında bırakarak Hanlı'nın su kaynaklarına sahip çıkmaya çalışılmasını kesinlikle ahlaki bulmuyorum. Bakınız bu algı öylesine büyük boyutlara geldi ki İl Özel İdaresi 13 Eylül 2023 Çarşamba günü bölgeye teknik ekiplerini göndererek bölgeden Savaş ve civarındaki köylere su almak için incelemede bulunmak istiyor. Eğer hakkaniyetli bir inceleme yapılır ise zaten bu kaynakların tek kullanım hakkının Hanlı vadisindeki köyler olduğu zaten ortaya çıkacaktır ancak buradan belirtemiyim ki bu inceleme yapılırken bahse konu olan köylerin kendi içme ve sulama suyu kaynaklarının olup olmadığının da değerlendirmeye alınması gerekmektedir. Eğer Savaş ve civarındaki diğer köylerde hakkaniyetli bir inceleme yapıldığında zaten bu köylerin ihtiyacının fazlasında içme ve sulama sularının bulunduğu gerçeği ortaya çıkacaktır. Fazla ses çıkarmak haklı olduğunuzu ortaya koymaz. Yapılacak inceleme zaten gerçeği ortaya çıkaracaktır. Buradan siyasilere ve bürokratlara seslenmek istiyorum. Hem Karagöl'de hem de Karagöl'den su almak isteyen tüm köylerde detaylıca inceleme yapılsın. Bütün köylerin nüfusları, hayvan sayıları ve de ekili alanları hesap edilsin. Bu hesaplamalar sonrasında ise mevcut su kaynaklarına da bakılsın. Bunlar yapıldığı zaman zaten gerçek ortaya çıkacaktır. Hiçbir vatan evladının sırf HES'leri susuz bırakmak için yaygara kopararak devletimizin kurumlarına yersiz para harcatmaya hakkı yoktur. Devletimizin parası hepimizin parasıdır. Yanlış yapılan yatırımlar da bu paraların heba olmasına neden olacaktır.
Hanlı Köyü Muhtarı Demiral Haykırıyor: Köyümüz Mağdur Edilmeye Çalışılıyor
Hanlı Köyü Muhtarı Cemal Demiral beni aradı ve mağduriyetini anlattı ki konuyu bilen ve araştırmış bir gazeteci olarak kendisine hak veriyorum. Hanlı Köyü ile bir iki köy burada yalnız bırakıldığını, diğer köylerin ilimizin değerli siyasileri ve bürokratlarının önünde söz birliği yapmışçasına içme sularının olmadığına dayalı yaygara kopararak Karagöl'ün suyunu almak istemeleri karşısında kendilerinin mağdur edilmeye çalışıldığını ifade ediyor Muhtar Demiral. E haksız da sayılmaz. İlk bakışta evet içme suyu isteyen muhtarlar tabi ki haklı görülebilir ancak kendi su kaynakları bulunurken, başkasının su kaynaklarını talep etmek, üstelikte başkasının su kaynağını alarak bağıranlardan çok daha büyük çapta hayvancılık yapan ve nüfusu da fazla olan köyleri susuz bırakmak ne denli hakkaniyetli bir davranıştır diye de soruyor Muhtar Demiral. Şimdi Demiral'ın haklı görünmesi için yaygara koparması mı lazım. 7'ye karşı 2 kalıyorlar diye haksız mı sayacağız.
İl Özel İdaresi'nin Karagöl'de İnceleme Yapması Yetmez, Bu Köylerin Su Kaynaklarının Kendilerine Yetip Yetmediğini de İncelemesi Lazım
Şimdi İl Özel İdaresi Karagöl'de inceleme yapacak ve belki de evet burada fazla su kaynağı var diyerek sene de 3 ay zaten ihtiyaç olduğu için Savaş ve civarındaki köylere daha fazla su gitmesi için çalışma yapılmasına karar verecek. Verecek ancak bu adil bir karar olabilecek mi? Bu kararın adil olabilmesi için mutlaka içme suyu talebinde bulunan köylerde gerçekten bu ihtiyacın olup olmadığına kesinlikle bakılması zaruridir. Bakıldığı zaman bu köylerin haksız oldukları ortaya çıkacaktır. Evet Savaş ve civarındaki köyler il dışındaki sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirerek aslında asıl amaçları siyaset yapmak ve de HES'leri susuz bırakmak ve dereyi susuz bırakarak HES'lerin su kaynaklarını yok etmek noktasında başarılı bir algı oluşturmuş olabilirler ancak yapılacak çalışma ile bölgeye gereksiz yere içme suyu götürülmüş olacak ve götürülen içme suyu maalesef boşa akıtılacaktır. Ve yıllar sonra da bu gerçek ortaya çıkacak ve yapılan yatırımın yanlış yapıldığı anlaşılacaktır. Ben buradan bir gazeteci olarak doğruyu aktarmak durumundayım. Ve kurumlarımızı da doğru yönlendirmek durumundayım.
Şimdi bir soru sormak istiyorum. Geçmişte bir çok kere istemenize rağmen yapılan tüm araştırmalar su ihtiyacının olmadığını göstermesine ve bu konuda yargı kararı olmasına karşın bugün neden yeniden bu konuyu gündeme getirdiniz. Savaş ve civarındaki köyler onlarca yıldır içme suyu ihtiyacı yaşamaz iken bugün köylerimizin nüfusu azalmış, tarım yapılan alanlar neredeyse yok denecek rakamlara düşmüş, hayvan sayısı da yine yüzlü rakamlara inmişken, bugün içme suyu ihtiyacı nasıl ortaya çıktı. Bunca yıldır, onlarca siyasetçi ve bürokrat bu ilde görev yaparken içme suyu ihtiyacı hiç gündem olmamış iken bugün bu ihtiyaç nasıl ortaya çıktı. Lütfen Özel İdare'nin yetkililerine de bu durumu bir izah ederseniz sevinirim.
Hanlı Yaylasındaki Karagöl'den hem Ardanuç tarafına hem de Savaş ve civar köylerine su götürmeye çalışmanın tek bir gayesi vardır o da Hanlı Vadisini susuz bırakmaktır. Böylece hem HES'lere izin veren siyasal iktidara üstelik devletin imkanlarını kullanarak bir ders vermek hem de HES'leri susuz bırakarak HES'lerin çalışmasına engel olmaktır. Vadi susuz kalır ise yargı yoluyla zaten bu vadide su yok HES yapılmasın diyeceksiniz, bunu anladık ancak Hanlı ve Kireçli Köylerinde yaşayan vatandaşların bunda ne kabahati var.
Ben son olarak altını çiziyorum ve verilecek karar öncesinde kurumlarımızı uyarıyorum, bu devleti seven bir gazeteci olarak. Hakkaniyetli bir karar vereceğinize inanıyorum ancak karar verirken HES'leri değil su ihtiyacının olup olmadığını değerlendirin. Zaten o zaman doğru kararı vereceğinize yürekten inanıyorum.
0 Yorum