HERKES KENDİ TAKIMININ KALE ARKASINDA
Sahada ki on bir aslan parçasının arkasında ki en büyük güç on ikinci güçlü adam elbette ki taraftardır. Hatta seyircisiz oynanan maçlara bir bakın Cazgırsız, davul ve zurnasız güreş tutmaya benzer. Yani her iki mücadele de seyirci varlığı sahadakini etkilemekte hatta puan alıp almamasına etki etmektedir. Boğa Güreşlerinde bile. Seyircinin her bir ağızdan boğanın bir boynuz hareketinde çıkarttığı ses Boğanın da duymak istediği sestir kim bilir.
HERKES KENDİ TAKIMININ KALE ARKASINDA
Sahada ki on bir aslan parçasının arkasında ki en büyük güç on ikinci güçlü adam elbette ki taraftardır. Hatta seyircisiz oynanan maçlara bir bakın Cazgırsız, davul ve zurnasız güreş tutmaya benzer. Yani her iki mücadele de seyirci varlığı sahadakini etkilemekte hatta puan alıp almamasına etki etmektedir. Boğa Güreşlerinde bile. Seyircinin her bir ağızdan boğanın bir boynuz hareketinde çıkarttığı ses Boğanın da duymak istediği sestir kim bilir.
14 Mayıs Genel Seçimleri’nde yayınların tamamını izleyen bir gazeteci olarak kendi kulağına, kalbine, gönlüne, istediğini duymak istediği kanallarda gezindiğini düşünüyorum. Farklı yorumları dinleyenler ve değerlendirmede bulunanlar elbette olmuştur. Hatta bu durum takım tutar gibi bir mevzuya dönüşmüştür.
-Konuş be aslanım. –Hay Ağzına sağlık- Yaşa Varol- Helal olsun sana vs.
Sloganları da atılmış ekrandan destek hurraları yükseltilmiştir. Tanık olduk bunlara. Haberi sunanın da parayı aldığı kanalda karşılığını verebilmek için canhıraş terler içinde konuşmasını sürdürürken saçmaladıklarına da tanıklık ettik. Hatta bu konuları değerlendirmede bulunabilmek için zaping yaptığım bir ara haberden çok kendi şahsi yorumlarını anlatan sözün ona objektif olduğu konusunda inandırıcılığını da yitirmiş olan Fatih Portakal ne konuşacağını ne söyleyeceğini çıkan sonucu nasıl toparlayacağını bilemediğinden şöyle bir yorum yaptı
-İç Anadadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu, ülkenin büyük bir bölümünde Milliyetçileştirme –Muafazakarlaştırma girişimi var” deyince
-Hop hop Fatih Portakal orda bir dur bakalım !
Milliyetcileştirmek ne demek ?
Milliyetçi olmak suç mu ?
İnsanın vatanı, bayrağı, toprağı ülkenin bekası adına gösterdiği duruş Milliyetçi olmaktan başka ne anlam ifade edebilir ki? Çıkan sonuçları hazmedemeyiş saçma sapan yorumlara dönüştü çok konuşan haber spikerinin eline ayağına dolandığı açıklamaları seçim akşamı el ovuşturarak geceye başladığını görüntüleri hiçde objektif bir gazeteci olmadığını ortaya koymuş oldu.
Yani sözün kısası seçmende, düşüncelerine yakın olan tv izleyicisi de kendi diline, özüne, sözüne yakın olan kanalları izledi. Tıpkı takım tutar gibi bir durum oluştu. Gaz verenin gazına gelmek böyle birşey. Başka yayınlara göz gezdirip karar verme aşamasında son değerlendirmeyi almak isteyen seçmende böyle Portakal gibi saçma sapan konuşmalar yapan haber sunucularına da rastladı.
Herkes nasıl ki kendi takımının kale arkasında yer alıyorsa, seçim arefesi de sonrasında da kendi kanalı izledi ve orda kaldı. Dona kaldı, şaşırıp kaldı, çıkan veriler maç sonrası kale arkasını öfke ve tepkiyle terk eden taraftar misali ekranların kale arasından da saat 23,00 den sonra terk edildi.
Üzülen, sevinen, tepki gösteren, ağlayan, yıkılan, perişan olan …. Onlar sakladılar yüzlerini, göz yaşlarını çünkü Rakip küçük görüldü. Oysa futbolda bir kural vardır. Asla rakibini küçük görme. Hiçbir takım sahaya yenilmek için çıkmaz. Maçı kazanmak için tüm bu düşüncelerden arınmış olmak gerekir ki mücadeleyi sürdürebilirsin. Hayat Futbola benzer hani…
0 Yorum