Çoruh Postası

Hadi Vekil Bakmıyor. Bari sen yapma !
Kıssadan Hisse, hikaye gibi gerçek yaşanmış bir olay. Borçka da tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir kardeşimiz Ziraat Bankasına Hayvan üretimi için Plan ve Proje çerçevesinde hakkı olan iş büyütme talebinde bulunur. Kötülerin yaptığı, kötülüklerin kol gezdiği, insanı dolandıranın bankayı dolandırdığı günler. Gider Bankaya başvurusunu yapar ancak bir türlü hak ettiği ve talep ettiği sayı da hayvan alabilmesi için kredi çıkmaz. 
Defalarca başvurur. Hep olumsuz cevap alır. 
NEDEN ?
Çünkü o saate kadar hayvan üretimi, çiftlik kuracağını söyleyip de bir tane koyun almayanlar yüzünden. Ama hikayemize esas konu olan üreticimiz iyi niyetli, yeri yurdu belli, adresi belli, kim olduğu belli. Banka vermem de vermem, vermem de vermem!
Gider gündem de bulunan bir vekilin yanına derdini anlatır. Tamam Der Vekil. Ancak aradan aylar geçer, orta da ne vekil vardır, ne de çiftçimize verdiği sözün yerine getirilmişliği.
Kızar, üzülür, morali bozulur bizim çiftçi dayının. Ne yapacağını bilmez durumdadır. Üretime bir an önce başlaması lazım. Tırnağın varsa başını kaşı” misali alır eline kağıt kalemi, Başlar Bankanın Genel Müdürüne yazmaya. Güzel bir yazı döşer. İadeli Tahhütllü Mektubu gönderir. Borçka da ki Bankayı Genel Müdürlük Ayağa kaldırır.
-Neden üreticinin istediği talep ettiği desteği vermiyorsunuz diye
Genel Müdür Açar bizim kiyle telefonla direk görüşür. 
-Git Kredini al” der
Gider bizim çifçi alır kredisini başlar üretime. Aradan üç yıl geçer. On numara beş yıldız bir iş yapar. Gününde saatinde kredisini öder. Örnek olur memlekete. 
Bankanın Genel Müdürü olayı yakından takip etmektedir. Açar telefonu direk hayvan üreticimiz çiftçimize
-Evladım senin gözlerinden öperim. Dürüstlüğün ve samimiyetin için. Sana Bankanın kasası sonuna kadar açıktır. Ne kadar istersen banka senin” der
Böyleyken böyle sevgili okurlar. Tam beş yıldır tarımdan, ziraate, hayvancılıktan, ormancılğın sorunlarına uzak kalmış vekiller ve sizlerin seçip de TBMM ye gönderdiklerinizin ne kadar size yakın ve uzak olduğunu buradan anlayabilirsiniz. Olay yine Bürokratta bitti. Haa bunu söylerken aklıma Bağımsız Milletvekili Adayı Arif Ataman’ın sözü geldi aklıma bir kahvehane konuşmasında
-Vekil oturduğu yerden söyler, Bürokrat işine geldiği gibi ya yaparrrr ya salllarrrr. Bende bir bürokrat kökenli biri olarak bu işlerin nasıl bitirildiğini ve nasıl takip edilmesi gerektiğini iyi biliyorum. O yüzden Artivinime hizmet borcum var. Artvin İsterse Olur! Diyerek olayın gerçek yüzünü ortaya koymuştu. 
Şimdi Sıra Sende. Çiftçinin ineğine, koyununa, tarlasına, ormamına sahip çıkan tüm düşünceleri erteleyip TBMM nin rüzgarına kapılıp gidenler konuşmalarınızda artık rüya aleminde sözler yerine gerçekçi ve sonuçlandırılmış açıklamalarla halkın karşısına geliniz. 
Bizim çiftçi mi; O şimdi Peynir, Süt, Yağ, üretimine başladı. Onun için de destek isteyecek. Zaten Bankanın kapısı ona sonuna kadar açık. Hadi yolun açık olsun Artivin. Ne güzel ne güzel.