Dünyanın din haritası ve biz müslümanların sorumluluğu
Eğer biz İslam'ın hakikatlerini, yaşantılarımızda tam temsil edebilseydik, diğer insanlar dalga dalga İslam'a gireceklerdi
Dünyanın din haritasına baktığımızda dünya nüfusunun çoğunluğunun müslüman olmadığını görüyoruz.
Kaynak: https://salutatorium.com/2018/04/18/dunya-din-haritasi/
Elbette dinimize göre dinde zorlama yoktur, müslüman değil diye kimseyi suçlayamayız. Fakat müslüman olarak kendimizi suçlamamız lazım. Bu insanlara dinimizi tebliğ etmek için ne yapıyoruz? Belli ki şimdilik aktif olarak çok şey yapma imkanımız yok. Şimdilik aktif olarak bir şey yapma imkanımız olmasa da, hiç olmazsa dinimizi güzel bir şekilde yaşasak, örnek olsak diğer din mensuplarının bize imrenip ve özenip müslüman olmaları mümkündür.
Eğer biz İslam'ın hakikatlerini, yaşantılarımızda tam temsil edebilseydik, diğer insanlar dalga dalga İslam'a gireceklerdi.
Kaynak: https://www.facebook.com/ve.ask.sonunda.dile.geldi/posts/2810009975722278/
Ancak ne yazık ki, birkaç asırdır, biz müslümanlar İslam'ın güzelliğini temsil edemedik ve hatta yanlış temsil ettik. Bunun neticesinde de bırakın insanların dalga dalga İslamı benimsemeleri tam aksine, İslam'dan soğudular.
İslam soyut değerler bütünlüğüdür; bunun ortaya çıkması ancak somut davranışlarımızla olur. Müslüman'ın her davranışı İslam olarak kabul edildiği için, "İşte İslam budur!.." deniyor. Güzel temsil edilmişse müşteri oluyor, aksi takdirde düşman kesiliyor.[1]
Üstad Bediüzzaman Said Nursi bu anlatmaya çalıştığımız hususu orijinal üslubu ile şöyle dile getirmiş;
“Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-ı imaniyenin kemalâtını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyet’e girecekler, belki küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyet’e dehalet edecekler.” (Tarihçe-i Hayat, Envar Nşr, s. 90)
0 Yorum