Çoruh Postası

Ağız ve Diş Sağlığı Üzerine Önemli Bir Röportaj Gerçekleştirdik

Özel Dentartvin Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Periodontoloji Uzmanı Çağatay Mert Aydın ile Diş Sağlığını Konuştuk

Bu sayımızda yine güzel bir röportaja daha imza atıyoruz. İlimizde kısa bir süre önce açılan Özel Dentartvin Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Periodontoloji Uzmanı Çağatay Mert Aydın ile ağız ve diş sağlığı ve de poliklinik olarak yaptıkları hizmetler ile tedaviler sonrasında yapılması gerekenlere ilişkin konuları konuştuk. Periodontoloji Uzmanı Çağatay Mert Aydın, Dişeti hastalıklarının neler olduğunu, tedavilerinin nasıl yapıldığını, tedavi sonrasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini, her hastaya implant uygulanıp uygulanmadığı gibi konularda önemli değerlendirmelerde bulundu ve ortaya bu röportaj çıktı.

Özel Dentartvin Ağız Diş Sağlığı Polikliniğinde Periodontoloji Uzmanı Olarak Görev Yapmaktayım

Kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Merhabalar. Ben periodontoloji uzmanı Çağatay Mert Aydın. Artvin Ardanuçluyum. İlk ve orta öğrenimimi tamamladıktan sonra 2013 yılında KTÜ diş hekimliği fakültesini kazandım. 2018 yılında üniversite eğitimimi dönem 2. Si olarak tamamladım. 2018-2019 yılları arasında vatani görevimi yedek subay olarak 16. Mknz tugay komutanlığı diyarbakır’da sıhhıye bölük komutanı olarak tamamladım. Akabinde 2019 yılında diş hekimliğinde uzmanlık sınavını kazanarak KTÜ diş hekimliği periodontoloji anabilimdalında uzmanlık eğitimime başladım. 2023 yılı haziran ayında uzmanlık eğitimimi başarıyla tamamladım. 2023 yılı ekim ayından bu yana Özel Dentartvin ağız diş sağlığı polikliniğinde periodontoloji uzmanı olarak görev yapmaktayım.

Periodontoloji ve oral implantoloji uzmanının diş hekimliğinde önemi nedir?

Periodontoloji uzmanı diş hekimliği biliminde diş eti hastalıkları ve bunların tedavisi, diş eti cerrahisi ve oral implantoloji alanında cerrahi işlemleri ile ilgilenen uzmanlık branşıdır.

Periodontal Hastalıklar Dişeti Ve Dişleri Destekleyen Diğer Dokuları Etkileyen İltihabi Hastalıklardır

Dişeti hastalıkları (periodontal hastalıklar) nelerdir? Neden oluşur?

Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70`inden periodontal hastalıklar sorumludur. Bu hastalıklar erken dönemde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler. Dişeti hastalıklarının önlenmesi veya tedavisi; doğal dişlerin korunması, daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydaları da beraberinde getirir. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Yani gingivitis periodontal hastalığın erken dönemidir. Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür. Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen alveol kemiğinde geriye dönüşsüz hasar oluşturabilir. Periodontitis periodontal hastalıkların daha ilerlemiş bir safhasıdır. Dişleri destekleyen diğer dokularla birlikte alveol kemiğinde de hasar oluşur. Diş-dişeti arasında "periodontal cep" oluşur. Periodontal cep varlığı infeksiyonun yerleşimini ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırır. Hastalık ilerledikçe dişler sallanmaya başlar, hatta çekime gidebilir. Dişeti hastalığının belirtileri nelerdir? Dişeti hastalığının pek çok bulgusu vardır;  Diş fırçalama sırasında kanayan dişetleri  Kırmızı, şiş ve hassas dişetleri Dişlerden kolaylıkla ayrılabilen, uzaklaşan dişetleri  Dişler ve dişetleri arasında iltihabi akıntı  Sallanan veya giderek birbirinden uzaklaşan dişler (dişler arasında aralıkların oluşması veya mevcut aralıkların artması)  Isırma sırasında alt ve üst dişler arasındaki ilişkilerin değişmesi  Bölümlü protez uyumundaki değişiklik, bozulma  Sürekli kötü ağız kokusu Bununla beraber, periodontal hastalık hiç bir bulgu vermeden de ileri safhalara ulaşabilir. Bu nedenle düzenli aralıklarla dişhekimine gitmek son derece önemlidir. Dişeti hastalığının nedeni nedir? Dişeti hastalığının en önemli nedeni "bakteriyel diş plağı" adı verilen, dişler üzerinde biriken yapışkan ve renksiz film tabakasıdır. Günlük fırçalama ve diş ipliği kullanımı ile diş plağının uzaklaştırılması sağlıklı bir ağız için temel gereksinimdir. Eğer plak etkin bir şekilde dişlerden uzaklaştırılmazsa diştaşı veya tartar olarak bilinen düzensiz yüzeyli ve geçirgen bir yapıya dönüşür. Plaktaki bakteriler tarafından salınan zararlı ürünler dişetinde irritasyona neden olur. Bu ürünler nedeni ile dişetini dişe sıkıca bağlayan lifler yıkıma uğrar, dişeti dişten uzaklaşır ve periodontal cep oluşur. Böylece bakteri ve ürünlerinin daha derin dokulara ilerlemesi kolaylaşır. Hastalık ilerledikçe cep derinleşir, bakteriler daha derine; kemiğe kadar ilerler ve dişi destekleyen alveol kemiğinde de yıkım başlar. Hastalık tedavi edilmeden bırakılırsa sonunda dişler sallanır ve çekimleri bile gerekebilir.

Tedavi sonrası nelere dikkat edilmeli?

Başlangıç Periodontal Tedavi Sonrası Öneriler: Bilindiği gibi, komplike olmayan, basit gingivitis interdental ve marjinal dişetini etkileyen en yaygın dişeti hastalığıdır. Dişeti kanamasının başta gelen nedenlerinden biridir. Tedavisindeki başarısızlık yıkımın daha derin periodontal dokulara ilerlemesine ve erken diş kayıplarına neden olabilir. Diş plağını ve plak birikimini artıran ve/veya uzaklaştırılmasını engelleyen faktörlerin eliminasyonu başlangıç tedavi girişiminin ana hedefi olmalıdır. Basit gingivitis tedavisinde; dikkatli bir muayene yapılarak diş plağı, diştaşı, besin birikimi (food impaction), taşkın veya bozuk konturlu restorasyonlar, irritasyon oluşturan hareketli protezler ve cep derinlikleri değerlendirilmelidir.

Her hastaya implant tedavisi uygulanabilir mi ?

Günümüz şartlarında belirli sistemik hastalıları bulunan hastalarımız hariç (kanser vb.)  uygun kemik yapısına sahip olan tüm hastalarımıza dental implant tedavisi uygulanabilmektedir

Kemik Yetersizliği Bulunan Hastalara İmplant Özel Cerrahi İşlemlerle Uygulanabilir

Kemik yetersizliği bulunan hastalarda implant yapılması mümkün mü?

Günümüzde bilimin ışığın da kemik yetersizliği bulunan hastalarımıza ; alloplastik blok greft, otojen blok greft, sinüs lifting , alveolar sinir transpozisyonu vb özel cerrahi işlemler uygulanarak implant yapımı için uygun kemik alanı oluşturularak implant yapılabilmektedir.

Diş çekimi ile aynı anda implant yapılabilir mi?

Güncel tıbbi bilgiler ışığında diş çekimini takiben aynı anda implant yapılabilmektedir. Ayrıca uygun olan vakalarda implant üstü protezlerinde yapımı aynı anda sağlanabilmektedir.

Günümüzde birden fazla implant markası bulunmakta. Bu markalar arasında seçim yaparken nelere dikkat etmeliyiz ?

Oral implantoloji sektörü hızlı bir gelişim göstermekte ancak avrupa ve uzak doğu asya , ülkeleri bu konuda öncülük etmektedir. İmplant markası seçiminde markanın servis ağının ve ulaşılabilirliğinin dikkate alınması gerekmektedir.

İmplant Operasyonları Sonrası Protezlerin Yapımı İçin 3 Ay Beklenmelidir

İmplant operasyonu sonrası protezlerin yapımı için ne kadar beklemek gerekiyor ?

İmplant cerrahisinin ardından gelişen koşullar ile beraber günümüzde hemen protez yapımına uygun implantlar bulunmaktadır. Ancak standart cerrahi prosedürlerin uygulanmasının ardından 3 ay beklenmesi gerekmektedir.

Her hastada 20 yaş dişlerinin çekimi gerekmeyebilir

20 yaş dişleri her zaman çekilmeli midir?

Her hastamızda 20 yaş dişlerinin çekimi gerekmez. Vakalar arasında farklılık göstermesine bağlı olarak bazı durumlarda cerrahi çekim yapılırken bazı durumlarda normal çekim yapılmaktadır. Ancak bazı hastalarımızda 20 yaş dişleri tam sürdüğünden ötürü çekim yapılmasına gerek duyulmamaktadır.

Özel Dentartvin Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Periodontoloji Uzmanı Çağatay Mert Aydın’dan tavsiyeler

Son olarak okurlarımıza ağız ve diş eti sağlığı için neler tavsiye edersiniz ?

Tüm hastalarımızın 6 ay aralıklarla düzenli olarak diş hekimlerine  kontrole gitmelerini tavsiye ediyorum. Günde en az 3 kere dişlerini fırçalamaları ağız ve diş eti sağlığı açısından oldukça olumlu olacaktır. Unutmadan şunu da eklemek gerekir sigara kullanan hastalarımızda diş eti hastalıklarının görülme oranı içmeyen hastalarımıza göre 5 kat fazla görülmekte. Tüm hastalarımıza mutlu gülüşler diliyorum her zaman hatırlamak gerekir ki sağlık ağızda başlar.